Navigasyon |
|
|
|
|
|
|
|
|
|

YAĞMURLU BİR GÜNDE DIŞARI ÇIK VE AVUÇLARINI HAVAYA AÇ TUTAMADIĞIN YAĞMUR DAMLALARI BENİM SANA OLAN AŞKIMDIR.....MERVEM
HİKMET BERK

HANİ BİR KELEBEK YAKALARSIN YA AVUÇLARININ İÇERİSİNDE SONRA AÇIP BAKMAK İSTERSİN ACABA YAŞIYOR MU DİYE?
AÇSAN UÇACAK SIMSIKI TUTSAN ÖLECEK İŞTE BENİM SEVDAM DA BÖYLE BİR ŞEY....!!!!!!!!AŞKIMSIN MERVEM
HİKMET BERK&MERVE
Sevebilme İhtimali
Soğuk ve şehirlerarası otobüslerde vazgeçtim çocuk olmaktan
Ve beslenme çantamda otlu peynir kokusuydu babam...
Ben seninle bir gün Veyselkarani'de haşlama yeme ihtimalini sevdim.
İlkokulun silgi kokan, tebeşir lekeli yıllarında
Ankara'da karbonmonoksit sonbaharlar yaşanırdı o zaman
özlemeye başladım herkesi...
Ve bu hasret öyle uzun sürdü ki, adam gibi hasretleri özlemeye başladım sonra..
Bizim Kemalettin Tuğcu'larımız vardı...
Bir de camların buğusuna yazı yazma imkanı...
Yumurta kokan arkadaşlarla paylaşılan kahverengi sıralarda,
solculuk oynamaya başladık..
Ben doktor oluyordum sen hemşire, geri kalanlar kontrgerilla...
Kırmızı boyalarla umut ikliminde harfler yazılıyordu pütürlü duvarlara ve
Türk Dil Kurumu'na inat bir Türkçeyle...
Ağbilerimizden öğrendik, S harfinden orak çekiç figürleri türetmeyi..
Ankara'ya usul usul karbonmonoksit yağıyordu.
Ve kapalı mekanlarda sevişmeyi öneriyordu haber bültenleri.
Oysa Ankara'da hiç sevişmedim ben.
Disiplin kurulunda tartışılan aşkım olmadı benim..
Sınıfça gidilen pikniklerde kıçımıza batan platonik dikenleri saymazsak..
Ankara'ya usul usul kurşun yağıyordu..
Ve belli bir saatten sonra sokağa çıkmamayı öneriyordu haber bültenleri.
Oysa hiç kurşun yaram olmadı benim
Ve hiç bir mahkeme tutanağında geçmedi adım
Çatışmaların ortasında sevimli bir çocuk yüzüydüm sadece
Sana şiirler biriktiriyordum fen bilgisi defterimde, ama sen yoktun
Ben, senin beni sevebilme ihtimalini seviyordum, suni teneffüs saatlerinde
Okul servisi seni hep zamansız, amansızca bir lojman griliğine götürüyordu
Ben, senin benimle Tunalı Hilmi Caddesi'ne gelebilme ihtimalini seviyordum.
Ben, senin beni sevebilme ihtimalini seviyordum.
Yaz sıcağı toprağa çekiyor da tenimin çatlamaya hazır gevrekliğini
Sonra otobüs oluyordum, kırık yarık yolların çare bilmez sürgünü
Ne yana baksam dağ ve deniz sanıyordum
Muş ovasının yalancı maviliğini
Otobüs oluyordum bir süre
Yanımızdan geçen kara trenlerle yarışıyordum, yanağım otobüs camının garantisinde
Otobüs oluyordum
Bir ülkeden bir iç ülkeye
Çocukluğuma yaklaştıkça büyüyordum.
Zap suyunun sesini başına koyuyordum şarkılarımın listesinin
Korkuyordum
Sonra iniyordum otobüsten
Çarşıdan bizim eve giden, ömrümün en uzun,
ömrümün en kısa, ömrümün en çocuk,
ömrümün en ihtiyar yolunu koşuyordum.
Çünkü sonunda annem oluyordum, babam kokuyordum sonunda..
Soğuk ve şehirlerarası otobüslerde vazgeçtim çocuk olmaktan
Ve beslenme çantamda otlu peynir kokusuydu babam
Ben seninle bir gün Van'daki bir kahvaltı salonunda
Ben seninle sadece bilmek zorunda kalanların bildiği
bir yol üstü lokantasında
Ben seninle, Ağrı dağına mistik ve demli bir çay kıvamında bakan
Doğubeyazıt'ın herhangi bir toprak damında
Ben seninle herhangi bir insan elinin
terli coğrafyasında olma ihtimalini sevdim
Ben senin, beni sevebilme ihtimalini sevdim!
Yılmaz ERDOĞAN
SANA BAKMAK
Herşey yapılabilir
Bir beyaz kağıtla
Uçak örneğin, uçurtma mesela.
Altına konulabilir
Bir ayağı ötekinden kısa olduğu için
Sallanan bir masanın.
Veya şiir yazılabilir
Süresi ötekilerden kısa
Bir ömür üzerine..
Bir beyaz kağıda
Herşey yazılabilir,
Senin dışında..
Güzelliğine benzetme bulmak zor,
Sen iyisimi sana benzemeye çalışan
Herşeyden:
Bir gülden bir ilk bir sonbahardan sor.
Belki tabiattadır çaresi
Senin bir çiçeğe bu kadar benzemenin..
Ve benim
Bilinci nasırlı bir bahçıvan çaresizliğim..
Anlarım bitkiden filan
Ama anlatamam
Toprağın güneşle konuşmasını
Sana çok benzeyen bir çiçek yoluyla
Sen bana ışık ver yeter
Bende filiz çok..
Köklerim içimde gizlidir
Gelen giden, açan soran, bere budak yok
Bir şiir istersin
"içinde benzetmeler" olan
Kusura bakma sevgilim
Heybemde sana benzeyecek kadar
Güzel birşey yok
Uzun bir yoldan gelen
Tedariksiz, katıksız bir yolcuyum
Yaralı yarasız sevdalardan geçtim
Koynumda bir beyaz kağıt boşluğu
Herşeyi anlattım..
Olan olmayan, acıtan sancıtan..
Bilsem ki sana varmak içindi
Bütün mola sancıları
Bütün stabilize arkadaşlıklar
Daha hızlı koşardım
Severadım gelirdim
Gözlerinin mercan maviliğine..
Sana bakmak
Suya bakmaktır..
Sana bakmak
Bir mucizeyi anlamaktır..
Sağa sola bakmadan yürüdüğüm yollar tanıktır
Aşk sorgusunda şahanem
Yalnız kelepçeler sanıktır
Ne yazsam olmuyor
Çünkü bilenler hatırlar..
Hem yapılmış hem yapma çiçek satanlar
Bahçıvan değil tüccarlardır
Sen öyle göz,
Sen öyle toprak ve güneş ortaklığı
Sen teninde cennet kayganlığı iken,
Sana şiir yazmak ahmaklıktır..
Bir tek söz kalır
Dişlerimin arasından
Ben sana gülüm derim
Gülün ömrü uzamaya başlar
Verdiğim bütün sözler
Sende kalsın isterim
Ben sana gülüm derim
Gül sana benzediği için ölümsüz..
Yazdığım bütün şiirler
Sana başlayan bir kitap için önsöz
Sana bakmak
Bir beyaz kağıda bakmaktır.
Her şey olmaya hazır
sana bakmak
suya bakmaktır..
gördüğün suretten utanmak..
sana bakmak
bütün rastlantıları reddedip
bir mucizeyi anlamaktır..
sana bakmak
Allah’a inanmaktır.
MERVEMMM
Yılmaz ERDOĞAN
Hayat Bir Tiyatro
HayaT ßiR TiyatrO AnlayacaksıN
Gün GeleceK ßüyüK RoLLeR AlacaksıN
AŞk VuruluR HeR ZamaN SeN YaşatacaksıN
YaralarıNı SitemLe DeğiL,SevgiyLe KapatacaksıN
" ßeN BittiM GüzeLiM,HeR Şeyİ SeN YapacaksıN"
Dur Hele bi! Öğle Hemen KızmA
DedimyA HayaT ßu OyunuN Adı
KolaY OynanıyoR SanmA...
ßeN En ßüyüK Yenilgilerimİ VerdiM ßu SahnedE
PerdeleR ÇabuK KapanDı HeP SeveN GönlümdE
AnladıM GidenleR Gerİ GelmesedE
SıktıklaRı KurşuN PaS TutacaKtı İçimdE
"ßu AcıyA DayanmaSı ZoR GüzeliM
Öldürür ßenİ Günün ßirindE..."
SeN AyrısıN Küçüğüm ßiliyoruM
ßelkİ de ßu YüzdeN SanA HaksızlıK EdiyoruM
Ama ßirinİ Çok SevseM
Ya OnU Kaybediyorum,Ya Kendimİ MahvediyoruM
Herşeyİ GözE AlırıM FakaT!!
Senİ Kaybetmeyİ AsLA!ÖZÜR DİLİYORUM..
Ve ßugün En ßüyüK Oyunumu Oynayacağım,
ßu KahpE HayatA ßiR KurşundA ßeN SıkacağıM..
AmA ŞunU HiÇ UnutmA!
SanA iLk Yalanımı ÖlmedeN ÖncE SöyliyeceğiM
DudağınA ßiR ßusE,KulağınA Senİ sevMiyorum DiyeceğiM...!
Fahili Mechul
Sevmek ...
Sevmek.. bence çile çekebilmektir..
Sevmek.. bence nedensiz özleyebilmektir..
Sevmek.. bence yersiz çılgınlık edebilmektir..
Sevmek.. bence gizliden gönül vermektir..
Sevmek.. bence sevileni çok sevebilmektir..
Sevmek.. bence karşılıksız aşkı çekebilmektir..
Sevmek.. bence sevdayı anlayabilmektir..
Sevmek.. bence şiirce yaşayabilmektir..
Sevmek.. bence mutluluğu hissedebilmektir..
Sevmek.. bence mütevazı ve naturel olabilmektir..
Sevmek.. bence mevcut olanın kıymetini bilmektir..
Sevmek.. bence zamanında sahiplenebilmektir..
Sevmek.. bence zamana dur diyebilmektir..
Sevmek.. bence cesaret...demektir..
Sevmek.. bence aşk için delirebilmektir..
Sevmek.. bence fırsatı değerlendirmektir..
Sevmek.. bence ömürlük vuslat demektir..
Sevmek.. bence öze dönebilmektir..
MERVEMMM
Nusret Akbayır
BÜGÜN
Ben seni dün sevmedim çünkü dün geride kaldı, ben seni bugün de sevmeyeceğim çünkü bugün de bitecek; ben seni yarın seveceğim çünkü yarınlar hiç bitmeyecek
MERVEM
Ben Seni Asla Un..
Gecenin bir vakti uykum kaçiyorsa
Yildizlar gökyüzünde sönük kaliyorsa
Yalnizlik ates gibi içimi yakiyorsa
Ben seni asla unutamam
Baskasiyla gördügümde kiskaniyorsam
Gözlerimi kin nefret bürüyorsa
Sensizlik atesi içimi yakiyorsa
Ben seni asla unutamam
Gözlerin bana manali bakiyorsa
Fallarda hep sen çikiyorsan
Ümitsizlik atesi içimi yakiyorsa
Ben seni asla unutamam
Hayallerimde hep seni görüyorsam
Mahserde bulusacagiz diyorsan
Sevginin atesi içimi yakiyorsa
Ben seni asla unutamam....
MERVEMMMM
|
|
|
|
|
|
|
Bugün 1 ziyaretçi (1 klik) kişi burdaydı! |
|
|
|
|
|
|
|